Bu resimler, Ankara’da rastgele seçilmiş bir ilköğretim okulunun 10 yaşındaki kız ve erkek öğrencilerine ait. Aynı zamanda Gazi Üniversitesi’nden Aysun Kanıcıoğlu’nun “Cinsiyet Farklılıklarının Çocuk Resimlerine Yansıması” başlıklı tez çalışması için, 20 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirdiği araştırmasının da temel verileri.
Kızlar |
Çalışmanın amacı, benim bu kayıtta kullanma sebebimin aksine, “çocukların, çizgisel gelişimin ölçütlerinden olan; şema, renk, mekân ve anlatımsallık boyutlarının hangisinde ya da hangilerinde daha ileride olduklarını belirlemek ve cinsiyet değişkenine göre resimlerine yansıyan becerilerinde farklılık olup olmadığını tespit etmek” olarak sınırlandırılmış. “Her bir çocuğa oyun ve akşam yemeği konulu ikişer resim çizdirilmiş. Resimler, üç alan uzmanı tarafından değerlendirilmiş ve istatistiki ölçümleri de araştırmacı tarafından yapılmış.” Sonuç olarak, oyun konulu resimlerde, yukarıdaki kriterler doğrultusunda, örgencilerin cinsiyetlerine göre resimlerine yansıyan bir farklılık bulunmamış.
Erkekler |
Oysa resimlere teker teker ya da bir arada bakınca, oyunla birlikte inşa edilen toplumsal cinsiyet rollerini görmek mümkün. Sürpriz olmayan bu tabloyu, bedenin politik olarak düzenlenen bir yüzey olduğunu yeniden hatırlamak için, dün rastladığım aşağıdaki haberle birlikte okumayı öneriyorum:
“Çek Cumhuriyeti’ndeki kazılar sırasında bir mezarda bulunan ve M.Ö 2900 ile 2500 yılları arasında yaşadığı tahmin edilen mağara adamının, bilinen ilk eşcinsel erkek olduğu tespit edildi. Arkeologlara göre, o devirde ölen erkekler geleneksel olarak vücutlarının sağ tarafı üzerinde yan yatırılarak ve yüzleri batıya bakacak şekilde gömülüyordu. Arkeologlara göre, kadınlar ise sol taraflarının üzerine yatırılıyor ve yüzleri doğuya bakıyordu. Çek Cumhuriyeti’nde bulunan mağara adamı iskeletinin, kadınlar gibi sol tarafına yatırılmış ve yüzü doğuya dönük halde bulunduğunu bildiren arkeologlar, buradan yola çıkarak iskeletin eşcinsel bir mağara adamına ait olduğunu saptadı. Uzmanları bu sonuca götüren ikinci bir kanıt da, iskeletin yanında bulunan malzemeler oldu. Bilim insanlarına göre, erkekler Taş Devri’nde taştan yapılmış balta veya bıçak gibi silahlarıyla gömülüyordu. Cesedin yanına ayrıca, öbür dünyada kullanması için yiyecek ve içecek bırakılıyordu. Kadınlar ise, hayvan kemikleri ve dişlerinden yapılma kolyeleri ve yumurta şeklindeki yemek kaplarıyla gömülmekteydi. Çek Cumhuriyeti’nde bulunan gay mağara adamının yanında hiç silah olmadığı gibi, sadece yumurta şekilli kap kacak bulunduğu bildirildi.”
Bu iktidarın hedefindeki resmi bulmayı da size bırakıyorum…