16 Mayıs 2011

Yırtık


Yıllardır giydiğim pantolonum yırtıldı. 
Bu bir anda gerçekleşmedi. Zamana yayıldı.
Uzun zaman önce aldığım ayakkabım ise, hemen ertesi gün yırtılmıştı. Yol üzerinde bulunan dikenli tele takıldı.
Yırtıklarına aldırmadan, her ikisini giymeye devam etsem de, bu ısrarım üzerine günlerdir düşünüyorum. Sonunda, Arter’in internet sitesinde geçtiğimiz ay açılan serginin içeriğine dair yazılanlarla, kendi çağrışımlarım örtüştü. “Görünmezlik Taktikleri” başlıklı sergi için şöyle deniyor:  
“Görünmezliği bir yokluğun mevcudiyeti; ‘yüzeyin altında’ olma hali; bir geri çekilme ve engelleme taktiği; çözülmenin, gizlenmenin ve yansıtmanın bir aracı olarak ele alıp tartışmaya açıyor. Görünmezliğin taşıdığı imkânları araştıran proje, aynı zamanda görünürlük rejiminden dışlanmış olmanın anlamlarına da dikkat çekiyor." 
Ben de “bütünlüğü bozan” anlamlarıyla bu “yırtık” fotoğraflara, bir sonuç olarak neleri gizlediğini görebilmek için “Kılık Kıyafet Yönetmeliği” eşlik etsin istedim.  
İşte, “kamu personelinin Atatürk devrim ve ilkelerine uygun, uygar, aşırılığa kaçmayacak şekilde sade bir kılık ve kıyafette olmalarını, kılık ve kıyafette BİRLİK ve BÜTÜNLÜK içinde bulunmalarını sağlamayı amaçlayan” yönetmeliğin maddeleri:  
  • “Kurum ve kuruluşlarda görevli memur, sözleşmeli personel, geçici personel ile hizmetliler ve işçilerin giyimlerinde sadelik, temizlik ve hizmete uygunluk esastır.
  • Kadınlar; elbise, pantolon ve etek temiz, düzgün, ütülü ve sade, ayakkabılar ve/veya çizmeler sade ve normal topuklu, boyalı, görev mahallinde baş daima açık, saçlar düzgün taranmış veya toplanmış, tırnaklar normal kesilmiş olur. Ancak bazı hizmetler için özel iş kıyafeti varsa görev sırasında kurum amirinin izni ile bu kıyafet kullanılır. Kolsuz ve çok açık yakalı gömlek, bluz veya elbise ile strech, kot ve benzeri pantolonlar giyilmez. Etek boyu dizden yukarı ve yırtmaçlı olamaz. Terlik tipi (sandalet) ayakkabı giyilmez.
  • Erkekler; elbiseler temiz, düzgün, ütülü ve sade; ayakkabılar kapalı, temiz ve boyalı giyilir. Sandalet veya atkılı ayakkabı giyilmez. Bina içinde ve görev mahallinde baş daima açık bulundurulur. Kulak ortasından aşağıda favori bırakılmaz. Saçlar, kulağı kapatmayacak biçimde ve normal duruşta enseden gömlek yakasını aşmayacak şekilde uzatılabilir, temiz, bakımlı ve taranmış olur. Her gün sakal tıraşı olunur ve sakal bırakılmaz. Bıyık tabii olarak bırakılır, uzunluğu üst dudak boyunu geçemez, üstten alınmaz, yanlar üst dudak hizasında olur, alt uçları dudak hizasından kesilir. Kravat takılır, kravatı örtecek şekilde balıkçı yaka veya benzeri sü­veterler giyilmez. Hizmet gereğine uygun olarak verilmişse tek tip elbise giyilir.
  • Bina içinde gömleksiz, kravatsız ve çorapsız dolaşılmaz.
  • Sağlık, şantiye, arazi, atölye, maden ve benzeri yerlerde çalışanların, çalışılan işin ve yerin özelliğine göre giyim eşyasının tipi, modeli ve rengi ilgili kurumca tespit edilir.
  • Sağlık özrü bulunan ve bunu resmî doktor raporu ile belgelendiren personelin giyimlerinde bu özürlerin ve mevsim şartlarının gerektirdiği değişiklikler yapılabilir.
  • Personel, görev yaptığı yerin ve mezun olduğu okulların rozetleri ile hükümetçe özel günler için çıkarılan rozetler (Atatürk'ün doğumunun 100'üncü yılı gibi) dışında rozet, işaret, nişan v.b. şeyler takamaz.
  • Merkezde ve taşrada protokole dahil olan bayan ve erkek kamu görevlileri resmî kutlama törenlerine koyu renk takım elbise ile katılırlar.
  • Bu yönetmeliğe aykırı hareket edenlere 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun disiplin cezalarına ilişkin hükümler uygulanır.”