10 Nisan 2012

Cut The Baby!


Anne ve babaların, bebek/çocuk üzerinden yaşadıkları dramalardan en yenisini, New York Times’da, 7 Nisan 2012 tarihli “Baby or Girl? Cut The Cake” başlıklı makaleyi okuduktan sonra öğrendim. Bu yazıya referans veren blog, alternatif bir örnek vesilesiyle konuya değiniyordu. Ben her ikisini de buraya kaydetmek istedim. Benim için daha ürpertici olan videoların ise, linkleri ile yetineceğim.
Bu kaydı okuyanlar da, tıpkı konunun mevzu edildiği pek çok online platformda olduğu gibi, birbirinden farklı fikirlerle durumu değerlendirecektir. Kimi, “bebeğin cinsiyetini karanlık bir odada, tamamiyle yabancı birinden duymak yerine, bu haberi yakın çevresiyle hep birlikte öğrenmeyi tercih edeceğini” söylerken, kimi belki benim gibi, bebeğin cinsiyetini bıçakla keşfetmenin ve herkese servis etmek için parçalara ayırmanın sembolik anlamları üzerine düşünecek ama en çok blogda sıklıkla tekrar edilen konulardan biri olan toplumsal cinsiyet inşasına itiraz edecektir. 
Balonlar ve konfetilerle süslenmiş bir ev düşünün. Davetlilerin de, tam da evin dekorasyonuna uygun olarak pembe ve mavi formalarıyla, erkek ve kız takımı olarak orada bulunduğunu. Herkes kutlama yapmaya hevesli. Bu bir bebeğin cinsiyetini açıklama/ifşa etme partisi! Ritüel şöyle başlıyor. Ultrason ile belirlenen bebeğin cinsiyeti, doktor tarafından anne ve babaya söylenmeden bir kâğıda yazılıp zarflanıyor. Zarf, doğruca pastaneye veriliyor. Onlar da, kız ise pembe, erkek ise mavi renkte hazırlanmış kremalı kekleri, ancak kesildiğinde anlaşılabilecek şekilde hazırlıyorlar.
Bu partilerden youtube’a yüklenen ilk video 2008 tarihli. Son altı ayda eklenenlerin sayısı 1800. Bu videolar içinden seçtiğim ikisi sayesinde;
1. Erkek çocuk sahibi olacağını öğrenen bir babanın naralarını http://www.youtube.com/watch?v=hvLAkqd50lc,
2. Kız bebek işaretiyle kısa bir şaşkınlık yaşayan anne-babayı http://www.youtube.com/watch?v=EXyOjR0JdQw&feature=related izleyebilirsiniz.
Bu şovun ötesinde göreceklerimiz ise, kendi anne ve babalarının fantezilerinin esiri olan “doğmamış” çocuklar olacak.