4 Şubat 2011

İnşaata Girmek Yasaktır!


Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Mimar Hatice Baştabak’ın, “Beden ve Cinsiyet Kavramlarının Mimari Tasarım Üzerinden İncelenmesi” başlıklı tez çalışmasının son bölümünde yer alan anket çalışmasını paylaşmak istiyorum.  Üç aşamalı bu alan araştırmasının, mekânla birlikte “inşa” edilen toplumsal cinsiyet algısı üzerine düşünmeye imkân veren sonuçları, tezin kavramsal çerçevesi kadar ilginç.
Üst ikisi sırasıyla çift cinsiyetli ve cinsiyetsiz;
alt ikisi de dişi ve erkek... 
Katılımcılardan, dünyanın çeşitli bölgelerinden seçilen 12 ayrı binayı; dişi, erkek, çift cinsiyetli! ve cinsiyetsiz seçeneklerini işaretleyerek, etiketlemeleri istenmiş. Temsil gücü kuvvetli 4’ünü kullandığım bu fotoğraflara, kendilerinde bu algıyı yaratan sebepler de sorulmuş. Sonuç olarak da, kendi yarattığımız mekânlar tarafından nasıl yeniden yaratıldığımız çıkmış!
ÇİFT CİNSİYETLİ: Oryantalist, tanımsız, ikiyüzlü, geometri, estetik, karmaşık, korkutucu, kusursuz, kararsız, karmaşadan düzen oluşturan, iki durumun da eş baskın olması, yırtıcı, düzensiz, dik başlı, dengesiz, sıkıcı, hafif, karaktersiz...
CİNSİYETSİZ: Anlamsız, yırtık, soğuk, sade, baskınlık yok, durağan, basit, tanımsız, sakin, korunmasız, baskın olan herhangi bir fiziksel farklılık yok, homojen, gelişebilir, ruhsuz, karaktersiz, kimliksiz, sıkıcı, pasif, yersiz…
DİŞİ: Katıksız, nazlı, şeffaf, kıvrımlı, estetik, heyecanlı, açıklıkları çok, korunmasız, seksi, karmaşık, sarmal, sıcak, farklı, yumuşak, kıvrımlı, huzur verici, çekici, uyarıcı, yumuşak, zarif, şeffaf, dağınık, estetik, dengeli, modern, ahlaksız, kusursuz, kışkırtıcı, heyecanlı, anaç, narin, süslü, ateşli…
ERKEK: İktidar, kusursuz, hakimiyet, organik, baskın, hakim olma çabası var, durağan, sistematik baskın, güçlü, yekpare ve tekil, katı kurallı, değişmeyen, nizamlı, hoşgörüsüz, güçlü, basit, güven verici, sert, sınırlı, keskin, koruyucu, aktif, ağır, sivri, geleneksel, kaba, resmi, soğuk…