İkisi de, geçtiğimiz haftalarda Dans Filmleri Festivali kapsamında açılan fotoğraf sergisinden.
İkisini de Oğuz Meriç çekmiş.
Caddebostan Kültür Merkezi’nin en üst katının duvarlarına asılı onca fotoğraf arasında ben, bu ikisine takıldım. İsimleri yazılıydı ama hikâyeleri sonra geldi. Birbiriyle örtüştü, en azından benim iç dünyamda.
"Bir türlü gidemedik.
Kalabildiğimizden de çok emin değilim.
Önceden de mi böyleydik sonra mı oldu bilmiyorum.
Keşke biraz olsun durabilseydik...
Keşke bir masada oturabilseydik..."
“Parantez doğru değildir, parentez eğridir. Parantez açılır, kapanır.
İçerisinde çok fazla kelime olursa, cümleyi unutturabilir.
Parentezin içinde noktaya yer yoktur.
Açılan her parantez mutlaka kapatılmalıdır.”
Ben parantezin içine keşkeyi alıp, kapatmaya çalışıyorum...
Hepimizin çağrışımları kendine özgü, sizin parantezinizin içinde ne var?