8 Mart 2011

İğrenç

10 yıl arayla çekilmiş bu iki fotoğraf, bir “ayıbı” bir ‘iğrençliği” vurgulamak için birbiri ardına yerleştirilmiş ve aşağıdaki yorumlarla da desteklenmişti. Her daim, son derece sorunlu bir dil kullanarak özel bir çalışmayı hak eden Milliyet internet editörlerinin elinden çıkma bu temizlik/modernlik uyarısı şöyle diyordu:    
“Eşi Danny Moyer ve üç çocuğuyla birlikte tatil yapan Julia Roberts, plajda koltuk altı kıllarını paparazzilerle paylaşırken, akla yaklaşık 10 yıl önce İngiltere'de verdiği meşhur poz geldi. Nothing Hill filminin tanıtım kampanyası sırasında hayranlarını selamlarken koltuk altı kıllarını sergileyen Roberts, o dönemde yoğun biçimde eleştirilmişti ancak geçen zamanın pek bir şeyi değiştirmediği bu pozla kanıtlanmış oldu.”
Geçtiğimiz günlerde yaşanan bu zorunlu karşılaşmayı, neyin iğrenç olduğunu tekrar düşünmek için özellikle bugün, kadınlar gününde paylaşmak istedim. Julia Kristeva’nın “Korkunun Güçleri-İğrençlik Üzerine Bir Deneme” başlıklı kitabı için Hande Öğüt’ün yazdıkları ile birlikte:
“Bedenimiz bir organizma değil, kendi atıklarıyla bir bütündü. Bir nevî akışkanlıktı ki, bu akışkanlık, kadınsı bedenle özdeşleşir. İlkellerde ve ortaçağda, henüz kartezyen bir ayrıma tabi tutulmayan beden; tüm salgılarıyla, atıklarıyla, kokusuyla, uzantılarıyla bir bütünlüktür ve saklanması gerekmez. Ancak iğrenti nesneleriyle dolu, yapış yapış bir ardalanı kabullenmeyen Avrupalı, kendisini ortaçağdan bağışık tutar ve arketipini eski Yunan ve Rönesans'ta bularak tertemiz bir geçmiş çizer kendine. İğrenti nesnelerini, tarihin karanlığına gömer, hiç kendisinin olmamış gibi. Ve utanç söylemi yaratılır; beden üzerinde kurulu bir disiplinin varlığının göstergesi olarak. Derken bir 'organizmaya' dönüştürülür beden.”
Nihayetinde, “kirlenmenin gücü, kirlenmeye içkin değildir; kirlenmenin gücü, kirlenmeyi kirlenme olarak tanımlayan yasağın gücüyle bağlantılıdır.” Bu fotoğraflar, erkek diline doğan Batı düşüncesinin bastırma, kaçınma veya gizleme eğiliminde olduğu iğrençliğe karşı, aşılmaz bir sınır olabileceği fikrini reddetmiyor mu?