10 Ekim 2010 Pazar günü henüz kimseler uyanmamışken, Anadolu yakasından Avrupa’ya yaptığımız konforlu toplu taşıma yolculuğu sonrasında, Osmanbey metro durağından başladığımız İstanbul turumuz, bizi daha önce görmediğimiz yerlerle buluşturdu ve bu yazının konusunu oluşturdu.
Nişantaşı Sanat Parkı |
Maçka Demokrasi Parkı’nda yapılacak bir etkinliğe katılmak için seçtiğimiz rota, Nişantaşı Sanat Parkı’nı da içine alıyordu. Daha önce Cumhuriyet Parkı olarak adlandırılan bu alan, 2009 yılında Şişli Belediyesi’nin girişimleri ve farklı damarlardan beslenen çeşitli sanatçıların katkılarıyla iddialı bir başlık altında “İstanbul’un İlk Sanat Parkı”na dönüşmüş. Yandaki fotoğrafları çektiğim tarihte bir blog oluşturma fikri henüz gündemde olmadığından, bu kent mobilyalarını yeniden yorumlayan sanatçıların isimlerini not almamıştım. İnternet üzerinden yaptığım araştırmalar da yetersiz kalınca, bu kimliksiz yayımlamanın özrünü, en kısa zamanda eksikliği dolduracağımın sözünü vererek dileyeyim. İsimlere ulaşamadım ama parkın açıldığı tarihte, gazetelere ve dolayısıyla internete taşınan haberlerde kullanılan görseller şöyle bir çıkarım yapmama izin verdi. 2012 yılının sonuna kadar sergileneceği söylenen eserlerin bir kısmını, şu an parkta görmek mümkün değil! Kavramsal çerçevesi olan bir sanatsal projenin içinde ya da sadece bir reklam panosu olarak, bankların malzeme edilmesi sıkça rastlanan bir durum. İster dramatik bir etki yaratmak isterse eğlenmek için olsun, ortaya çıkan sonuçlar oldukça dikkat çekici. İşte kısa bir araştırma sonrası benim ulaşabildiklerim…
- Fotoğraftaki ilk bank, Amerika’da bulunan Albuquerque Müzesi ve Heykel Bahçesi’nde sergileniyor. 1960 yılına ait bu isimsiz çalışma, Kore Savaşı’na katılan ve 33 yaşında ölen Donald Duncan’a ait. (Ölümünün savaşla ilgisi yok ama savaşın heykelle ilgisi var sanki!)
- "Da Benchi" isimli ikinci bank, Becky Wisniewski tarafından tasarlanmış. O da Amerika’dan bir örnek.
- Paris’te yaşayan Arjantinli tasarımcı Pablo Reinoso’nun "Spaghetti Bench"i, üçünçü fotoğraf. ST. Petersburg – Florida’da bulunan ve Amerika’da tek bir sanatçıya vakfedilen ilk müze olan Salvador Dali Sanat Müzesi’nin önündeki bank, Dali’nin 'Disintegration of the Persistance of Memory' tablosunu hatırlatıyor.
- Amerika-Idaho'da "halkı sanatla buluşturma projesi"nin içinde yer alan River-Nehir isimli 5. çalışma, Zack Tumer ve C. J. Wilber'a ait.
- İmzasını bulamadığım son fotoğraf Güney Kaliforniya-Laguna sahilinde...
Nişantaşı Sanat Parkı’na dair benim son sözüm, kedilerin bu mekânın gerçek sahipleri olduğu. Birbirinin devamı niteliğindeki Maçka Demokrasi Parkı’nda ise bu durum köpekler lehine değişiyor! İstanbul’un 5. büyük yeşil alanı olan Maçka Demokrasi Pakı’ndan (İlk dördü sırasıyla Bakırköy Atatürk Ormanı, Üsküdar 1,2 Parkları, Büyük Çamlıca Ağaçlandırma Sahası, Yeşilköy Sahil Parkı) geçerek indiğimiz Beşiktaş Vişnezade’deki Şairler Sofrası, İstanbul’da bulunan az sayıdaki heykel parklardan biri. Parklarla ilgili araştırma yaparken ulaştığım Özgen Yıldırım’ın konuyla ilgili yazısı oldukça ufuk açıcı. http://ozgenyildirim.blogspot.com/ Daha fazlası için gidip görmek gerek. Zira parkın girişinde Cahit Sıtkı Tarancı'nın sokak lambasına dayanmış heykelinin hissettirdikleri tarifsiz...