19 Ocak 2011

Hrant Dink

Adaletteki kara delik 4 yıldır büyüyor 
Aslı Yücel - http://aslininayakizleri.blogspot.com/
Uluslararası Af Örgütü'nün, "İnsan Onuru" kampanyası için hazırladığı bir destek çağrısı var. Bu metni zaman zaman Açık Radyo'da, Avi Haligua'nın sesinden dinliyorum.  O kadar kuvvetli ki, kendiliğinden görsel  formları olmasa da, sayılar ve kelimelerin bir araya gelince ne kadar çarpıcı bir fotoğraf ortaya koyabileceğini hatırlatıyor her seferinde:
"Bir yıl önce bir kadının, toplumdaki yoksulluğa karşı konuşmasını dinledim. Konuşmasında 25 kez sömürü kelimesini, 17 kez su kelimesini, 8 kez doktor kelimesini, 13 kez cinayet kelimesini, 12 kez ev kelimesini,  31 kez onur kelimesini ve yalnızca bir kez para kelimesini kullandı. Yoksulluk yalnızca para sorunu değildir; insan hakları sorunudur.”
Bu sebeple, tam da BUGÜN, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na bakmak istedim. Sürekli tekrarlanarak döngüye sokulan kelimeleri görmek, çoğaltılan kelimelerle harekete geçen mekanizmayı anlayabilmek için. O mekanizma ki, kendinden olmayan herkesi yutuyor: 
  • Kanun - 386 
  • Madde - 284
  • Yasa - 234
  • Türkiye - 188 
  • Türk - 49 
  • Vatandaş - 26
Vatandaşın sadece Türk olarak tanımlandığı bu anayasa, yalnızca kurallar bütünü değildir; aynı zamanda temel hak ve özgürlükler meselesidir!